NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
29 - (1746) حدثنا
يحيى بن يحيى
ومحمد بن رمح.
قالا: أخبرنا
الليث. ح
وحدثنا قتيبة
بن سعيد.
حدثنا ليث عن نافع،
عن عبدالله؛
أن
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم حرق نخل
بني النضير
وقطع. وهي
البويرة.
زاد قتيبة
وابن رمح في
حديثهما:
فأنزل الله عز
وجل: {ما قطعتم
من لينة أو
تركتموها
قائمة على
أصولها فبإذن
الله وليخزي
الفاسقين} [59
/الحشر / 5].
[ش
(حرق نخل بني
النضير وقطع)
أي أكثر
إحراقها بالنار.
وقطع بعضها.
وبنو النضير
طائفة من اليهود.
(البويرة)
موضع نخل بني
النضير.
(لينة)
هي أنواع
التمر كلها
إلا العجوة.
وقيل: كرام النخل.
وقيل: كل
النخل. وقيل:
كل الأشجار
للينها. وأصله
لونة. فقلبت
الواو ياء
لكسرة اللام].
{29}
Bize Yahya b. Yahya ile
Muhammed b. Rumh rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize Leys haber verdi. H.
Bize Kuteybetü'bnü Saîd
de rivayet etti. (Dediki): Bize Leys, Nâfi'den, o da Abdullah'dan naklen
rivayet ettiki,
Resûlullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) Benî Nadîr'in hurmalarını yakmış ve kesmiş. Bu yer
Büveyre'dir.
Kuteybe ile ibni Rumh
kendi hadîslerinde şunu ziyade ettiler: «Bunun üzerine Allah (Azze ve Celle): Yaş ağaç nâmına her neyi
keser veya kökleri üstünde ayakta bırakırsanız
(bu) Allah'ın izniyledir: Hemde yoldan çıkanları rezîl etsin diye! [Haşr
5] âyet-i kerîmesini indirdi.»
30 - (1746) حدثنا
سعيد بن منصور
وهناد بن
السري. قالا:
حدثنا ابن
المبارك عن
موسى بن عقبة،
عن نافع، عن
ابن عمر؛
أن
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم قطع نخل
بني النضير،
وحرق. ولها
يقول حسان:
وهان على
سراة بني لؤي *
حريق
بالبويرة
مستطير
وفي ذلك نزلت:
{ما قطعتم من
لينة أو
تركتموها قائمة
على أصولها}.
الآية.
[ش
(ولها) أي لهذه
الحادثة.
(هان)
أي جاء هينا
لا يبالي به.
(سراة
بني لؤي) أي
أشراف القوم
ورؤساؤهم.
(مستطير)
صفة الحريق، أي
منتشر كأنه
طار في
نواحيها].
{30}
Bize Saîd b. Mansûr ile
Hennâd b. Seriy rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize ibni'l-Mübârek, Mûsâ b.
Ukbe'den, o da Nâfi'den, o da İbni Ömer'den naklen rivayet etti ki,
Resûlullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) Benî Nadîr'in hurmalarını kesmiş ve yakmıştır, Hassân şu
beyti bu hâdise için söylemiştir: «Büveyre'de uçuşan yangın, Benî Lüey eşrafına
ehemmiyetsiz geldi.»
«Yaş ağaç nâmına her
neyi keser veya kökleri üstünde ayakta bırakırsanız...» âyet-i kerîmesi de bu
hususta indi.
31 - (1746) وحدثنا
سهل بن عثمان.
أخبرني عقبة
بن خالد السكوني
عن عبيدالله،
عن نافع، عن
عبدالله بن عمر.
قال:
حرق
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم نخل بني
النضير.
{31}
Bize Sehl b. Osman da
rivayet etti. (Dediki): Bana Ukbetü'bnü Hâlid Es-Sükûnî, Ubeydullah'dan, o da Nâfi'den,
o da Abdullah b. Ömer'den naklen haber verdi. (Şöyle demiş) :
Resûlullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem} Benî Nadîr'in hurmalarını yaktı.
İzah:
Bu hadîsi Buhâri
«Kitâbü'l-Megâzî» ile «Kitabü't-Tefsîr»de; Ebû Dâvûd ile îbni Mâce
«Kitâbu'l-Cihâd»da; Tirmizî ile Nesâî de «Kitabü's-Siyer» ve
«Kitâbu't-Tefsîr»de tahrîc etmişlerdir.
Benî Nadîr, Medine
yahudîlerinden bir kabiledir. Bunlar Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ile
sulh muahedesi yapmışlardı. Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bir diyet
meselesinde kendilerine müracaat ederek hisselerine düşen diyeti vermelerini
teklif edince buna razı olur güründüler, fakat kendi aralarında gizlice
anlaşarak onu öldürmeye karar verdiler. O anda Nebi (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem) bir yahudi evinin duvarı gölgesinde birkaç arkadaşı ile oturuyordu.
Yahudiler'den Amr b. Cihâş isminde biri gizlice evin çatısına çıkarak oradan
üzerine büyük bir taş atmak sureti ile onu öldürmek istedi. Ancak Resulü Ekrem
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem) kendisine kurulan tuzağı vahî sureti ile haber
aldığı için derhal oradan kalkarak Medîne'ye döndü; sû-i kasıd da böylece akim
kaldı. Bu vak'a hicretten 37 ay sonra olmuştur.
Bundan sonra Nebi
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem) on gün zarfında Medîne'yi terk edip gitmeleri
için yahudilere Muhammed b. Mesleme (Radiyallahu anh)'ı göndermiş; fakat
yahudiler birkaç gün hazırlık yaptıktan sonra: «Biz yerimizden çıkmıyoruz, sen
ne istersen yap!» diye direniş göstermişlerdi. işte bu hâdise o zaman cereyan
etmiştir. Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) yahudileri 15-20 gün muhasara
etmiş, sonra onları sürgün etmiştir. Yahudilerin hurmalıkları Medine
civarındaki Büveyre denilen yerde idi. Altı yüz develik bir kafile halinde
Medine'den kalkan yahudilerin bir kısmı Hayber'e, bir kısmı da Şâm'a göç etmişlerdi.
Lîne'nin tefsirinde
ulemâ ihtilâf etmişlerdir. Bazılarına göre lîne: Acvadan mâda bütün hurma
nevi'Ieridir. Bir takımları: «Lîne: iyi cins hurmalardır.» demiş; başkaları
bütün hurma cinslerine lîne denildiğini, daha başkaları bütün ağaçlara bu ismin
verildiğini söylemişlerdir. Medîne'nin 120 çeşit hurması olduğu söylenir.
Hadîs-i şerîf harpte
küffâra ait ağaçların kesilip yakılabileceğine delâlet etmektedir ki, dört
mezhebin imamları ile Abdurrahman b. Kaasim'in, Nâfi, ishâk ve cumhurun mezhepleri
de budur. Bir rivayete göre Hz. Ebû Bekir (Radiyallahu. anh) Leys, Sa'd, Ebû
Sevr ve Evzâî buna cevaz vermemişlerdir.